Öyle bildiğin ammına koyayım
Yanlızlığın hıncı geceye yüklenmeli.
Yanlızlığın hıncı geceye yüklenmeli.
-yeşil bunak, çorapları çıkarr!!
sen hep zamirlerin arkasına gizlenip; gizli bir yükleme dönüştürdün beni.. hangi özneye ait olduğunu bilmediğim eylemlerin peşine düştüm.. ve harbiden ana fikrimin içine sıçtın.. şey'h
ben kötü bir insanım; ezdiğim karıncalar veya aldattığım kadınlar için yapabileceğim tek şey; "üzgünüm.." demek olur. "affet" diyemem; deseydim iyi biri olurdum ve aldatmazdım.. sonuçta bir karıncayı ezmek veya bir kadını aldatmak benim için aynı rengi taşıyorsa ben bir insan bile değilimdir. ve cehennemden korkmam içinde bir sebep olmadığını rahatça söylebilirim.. ve buda attığım gitar sololarındaki çelişkiyi açıklıyor sanırım.. kaçak olarak oluşturulduğunu iddia eden not: merhabalar; ben bir enginar değilim ve bir buzdolabı gibi görünmediğime eminim kısaca sana aşığım.. şey'h
2 bayram arasında ayrılık mı olurmuş lan?
ve yeri henüz gelmişken turuncu gözlüklü piskopos arkadaşım;
bağırtıyorsun beni sonra ses tellerimde çatlaklar oluşuyor..
dibidibicik notumsu; sen bir kelebek olsan fazla yaşamazdın..
şey'h
Bir ressam olmamasına rağmen bu resmin sahibi babam.. açlığımın
yoksulluğumun, depremimim fay hattı babam..
Ve aynı zamanda duvar motiflerimdeki yırtıklarda..
Kelimelerle anlasamayan bir çocuktum,
Ansızın büyüme eğilimleri içine girmekten zevk alıyordum sanırım
Atların ucabilecegine inanırdım en azından 'uçsa ne güzel olur lan'
diye düşünürdüm
Atlarımın kanatlarını kıran babam..
Tabi gitarlarımın saplarınıda,
Ve notalara gizlediğim umutlarımıda
Dolayısıyla;
Karaciğerimden başlayan pembe ağrılar
Kalbimde kırmıza kırıklara yol açıyordu
Ve pederin dediğine göre ben abuk sabuk biri olduğum için mavi kanıyordum..
Gereksiz teşbih notu; evet renklerimden yeşili çalanda babam..
'Yeri gelmişken söyleyeyim' notu; uykularımı bölende babam
Belki saçlarıma eli değmemiştir ama suratımdaki nöronların, sinir
sistemime bildirdiğine göre 'elleri fiziki hasar bırakmayacak kadar
yumuşaktır'
Babam ile ilişkileri 2.dayak düzeyine çekme notu:
dört beş cümle önce 'mavi kaniyordum' sözü hükmünü yitirmiştir, eğer
ben mongol veya renk körü değilsem; bildiğiniz koyu kırmızı kanıyormuş
dişlerim
Sonra ben zincir karası rengi düşler içine düştüm
Uzaktan kumandalı bir yanlızlik sardı sol tarafımı
Sonra ben zeytin rengi bir kızın gözlerine üsüstüm
babam televizyon izliyordu
Ben arka odada sistemi yıkmaya çalışıyordum
Annem bulaşık yıkıyordu
Ve babam televizyon izlemeye devam ediyordu
Ben içerde sistemi yıkarken
Ama günün birinde babam annemin burnunu kırmak için bir ceviz kıracağı
aramaya kalkınca;
Ben de devleti bıraktım kendimi yıktım hemde fizik kurallarını
aptallaştıracak bir hızla;
Çünkü annemin burnu o kadar büyük değildi..
Anneme yapılan bu hakareti kaldıramazdım
'kahrolsun cevizler!'
Cesaretimin esaretimin ve gözlerimin sebebiydi o kadın..
O kadının ıslak gözleri yokmu
Ah o kadının ıslak gözleri!!
Evet var
Bana birşey'ler olmaya başlıyordu, küstahlaşıyordum sinsi bir bulut
çöküyordu üzerime
ve ben anlamsızlaşmaya ve ben kahrolası uzakları özlemeye başlıyordum..
Annemin intikamını babam hariç herkesten çıkarıyordum..
Sistemlere baş kaldırıyordum
Ne de olsa korkularım yazının başında bir yerde kırılmış olmalıydı
'babam böyle yumruk atmayı nerden öğrendi'
Acı eşiğim ne ara bu kadar yükseldi ve ben ne zaman blues müziğe bu
kadar ilgi duymaya başladım..
şey'h
peder ! piskopos! bu günahlar nerden çıkıyor..?
böyle olmadı be piskopos
günah münah çıkmadı
çıkan birşeyde olmadı
aksine yaratılan herşey girdi sanki
şey'h
bugün kasımın üçü falan değil
düpedüz yalan safsata
olsa bilirdim yani hatırlatırdi..
hatta amerikanin oyunu bile olabilir
ve hatta bugün perşembe falanda değil;
'dün çarşambaymış' gibi bakmayın suratıma
öyle olsa ben kendimi pazardan kalma hissetmezdim
kesin bir bokluk var olum bu işte
kasımın üçüymüş pehh..
kesin daha ekimdeyiz
hatta ağustosun bittiğine bile inandıramazsınız beni..
peh peh..
'peki ya yağmurlar' dercesine de bakma lan suratıma
Bu ara gıcığıma gidiyorsun zaten
küresel ısınmanın hatta sabah sıktığın parfümün bile bir parmağı
vardır kesin yağan yağmurda
Vapurlarda şaşırmış;
Kahrolası martılar da
Üç kasımmış gibi yaşıyorlar
Ve şu aptal adam; yarın cumaymış gibi giriyor camiye
Herkeste bir perşembe telaşı
O zaman; Ben ya içkiyi çok abarttım yada dün geceden kalmış bir leşim
henüz kokmaya başlamamış..
Bir dakika; (yeri gelmişken davosunda amk)
doğrudur.. bugün kasımın üçüdür
ve hatta perşembedir
tamam amk tamam yağmurlarda kasım yağmurlarıdır..
Tanrı yarınıda yaratmayacak mı elbet..
Dibik not; ayrı veya bitişik yazılan 'de'ler için TDK'nında amk
şey'h
-bil bakalım; yeşil olan, duvara asılan ve ıslık çalan şey nedir?
+bilmiyorum
-ringa balığı
+eee ama ringalar yeşil değildir?
-yeşile boyarsın
+eee ama ringayı duvara asamazsın
-bir çiviyle bir çekice bakar
+tamam da ringalar ıslık çalmaz ki
-çalmasın..
bu yazıdan sonra beni dava edebilirsiniz; istediğiniz tüm tazminatları
öderim ama harbi lan aması neydi lan?
neyse;
ufak bir fil görürsem ufak bir fil derim..
beyaz ve kırışıksız ve hortumu da varsa; onada beyaz ve kırışıksız fil
derim.. demeyedebilirim
daha doğrusu hiç düşünmedim..
ve burdan yayında ve yapımda emeği geçen herkesin tekrar.. neyse..
stop hadi stop
şey'h
dün gece anladığım ve daha sonra kendime anlattığım kadarıyla;
kelebekler bir günlük ömürlerinde saatlerce duvarda kıpırtısız durabilirken
ben bilmem kaç yıllık ömrümde 5 dk bir yerde kıpırtısız duramadım
kısaca; bir kelebekten daha aşağılığım veya kelebekler benden daha
üstün.. veya kelebekler aptallar olmayadabilirler olsalar bile ben 5
dk bir yerde sabit duramadım
(stop)
ses deneme..
öhömm..
sözlerime yayında ve yapımda emeği geçen herkesin amk diyerek
baslamaktan ilk defa utanç duyuyorum..
(stop)
şey'h
Son Yorumlar